Doç.Dr. Tuğba Özkök Akbulut

Rosacea (Gül Hastalığı)

Rosacea, yani halk arasında bilinen adıyla Gül Hastalığı, yüz bölgesinde tekrarlayan kızarıklık, yanma hissi, kılcal damar genişlemeleri ve sivilce benzeri lezyonlarla seyreden kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Yanaklar, burun, çene ve alın gibi alanları etkileyen bu hastalık, zamanla ciltte kalıcı değişikliklere yol açabilir. Akne ile benzer belirtiler gösterse de, mekanizması tamamen farklıdır ve yağ bezlerinin aktivitesiyle ilişkili değildir.
 
Rosacea, ilk aşamalarda ateş basması hissi ve geçici kızarıklıklar şeklinde kendini gösterirken, ilerleyen dönemlerde kalıcı damar genişlemeleri, hassasiyet artışı ve deri kalınlaşmaları görülebilir. Bazı hastalarda gözlerde kuruluk, batma ve hassasiyet gibi semptomlarla da kendini gösterebilir.
 
Genellikle açık tenli bireylerde ve 30’lu yaşlardan itibaren ortaya çıkan bu durum, kadınlarda daha sık görülse de, erkeklerde daha şiddetli seyredebilir.

Rosacea’nın Nedenleri Nelerdir?

  • Rosacea’nın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Cildin damar yapısındaki anormallikler, bağışıklık sistemi tepkileri ve bazı mikroorganizmaların varlığı hastalığın gelişiminde etkili olabilir.
  • Rosacea’nın gelişiminde etkili faktörler şunlardır:
  • Genetik yatkınlık
  • Damar genişlemelerini tetikleyen çevresel etmenler (UV ışınları, sıcak veya soğuk hava, rüzgar, ani ısı değişimleri)
  • Beslenme alışkanlıkları (alkol, baharatlı yiyecekler, sıcak içecekler)
  • Bağışıklık sistemi aktivasyonu (Demodex akarları, Helicobacter pylori bakterisi gibi mikroorganizmalar)
  • Psikolojik faktörler (Stres, hastalığın şiddetlenmesine ve atakların artmasına neden olabilir)

Rosacea’yı Tetikleyen Faktörler

Rosacea’nın semptomlarını artıran birçok farklı tetikleyici bulunur. Bunlar kişiden kişiye değişebilir, ancak en sık rastlananları şunlardır:

  • Beslenme alışkanlıkları: Aşırı baharatlı gıdalar, sıcak içecekler, alkol
  • Hava koşulları: Güneş ışığı, aşırı sıcak veya soğuk hava, rüzgar
  • Psikolojik faktörler: Stres ve yoğun duygusal değişimler
  • Yanlış cilt bakımı: Tahriş edici temizleyiciler, sert peelingler, agresif kozmetik uygulamalar
  • İlaç kullanımı: Uzun süreli kortikosteroid kullanımı
  • Hormonal değişimler: Menopoz ve hormonal dalgalanmalar
  • Bu tetikleyicilerden kaçınmak, Rosacea’nın kontrol altına alınmasında büyük önem taşır.

Rosacea Tedavi Seçenekleri

Rosacea kronik bir hastalık olduğu için kesin bir tedavisi bulunmamaktadır, ancak uygun yöntemlerle belirtileri büyük ölçüde kontrol altına almak mümkündür. Tedavi, hastalığın şiddetine ve hastanın ihtiyaçlarına göre kişiye özel olarak belirlenmelidir.

Rosacea tedavisinde kullanılan yöntemler

  • Topikal tedaviler: Kızarıklık ve inflamasyonu azaltan özel dermatolojik kremler
  • Sistemik tedaviler: Gerekli durumlarda antibiyotik veya diğer ilaçlar
  • Lazer ve ışık tedavileri: Kılcal damar görünümünü azaltmaya yönelik özel lazer uygulamaları
  • Hassas cilt bakım protokolleri: Cildi sakinleştiren ve bariyer fonksiyonunu destekleyen özel medikal bakım uygulamaları
  • Tedavi sürecinde tetikleyicilerden kaçınmak, cilt bariyerini güçlendiren ürünler kullanmak ve doğru dermatolojik yaklaşımları benimsemek büyük önem taşır.
  • Rosacea ile ilgili detaylı bilgi almak ve size en uygun tedavi yöntemini belirlemek için kliniğimizle iletişime geçerek randevu oluşturabilirsiniz.
  • Bu yazı rozaseahakkında temel bilgi sunar; ancak tanı ve tedavi için bir dermatoloji uzmanına başvurulması önemlidir.